Doktorların, görüşü alınmadan ve uzlaşma ortamı sağlanmadan çıkarılmak istenen “Tam Gün Yasası” sağlıkta adım adım bir kaosun yaşanacağının işaretlerini veriyor...

 
Tam Gün Yasa tasarısı Meclis’ten geçerse kamu hastanelerinde çalışan hekimlerin “Ben muayenehaneyi seçtim” lüksü olmayacak…

Konuya biraz açıklık getireyim. Örneğin, muayenehanesi olan ve kamu hastanesinde görev yapan bir hekim, yasa gereği kamu hastanesinden istifa edip muayenehanesini tercih ettiği takdirde elleri kolları bağlanacak…

Örneğin, bir kadın doğum uzmanı takip ettiği hastasının doğumunu Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşması olmayan hastanelerde yaptırabilecek. Ancak, özel hastanelerin yüzde 99’u Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşmalı. Anlayacağınız hekimin muayenehane seçeneği bulunmuyor…

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bu yasa ile hekimleri kamu hastanelerine bağlama hesapları yapıyor ama durum tam tersi olacak…

Bakan bey, kendi ayağına kurşun sıktığının farkında değil…

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, çıkarılmak istenen yasayla hekimlerin çalışma özgürlüğünün elinden alınacağını söylüyor…

İtil, önemli birkaç hususa daha dikkat çekiyor. Ülkede 25 bin muayenehane olduğuna göre buradaki tıbbi cihazlar, ya yok pahasına satılacak ya da çöpe gidecek. Hekimlerin yanında çalışan personeli de hesaba kattığımızda 60 bin kişi işsiz kalacak. Bu krizde işsizler ordusuna yenileri eklenecek…

Prof. Dr. İsmail Mete İtil, dernek olarak bu olayın takipçisi olacaklarını, kendi içlerinde bir hukuk komisyonu oluşturduklarını söylüyor. Tasarı yasalaştığı takdirde dernek Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak!

Elimizi vicdanımıza koyup bir düşünelim…

Kamuoyuna yansıtıldığı gibi hekimin “Ya hastane ya muayenehane..” seçeneği bulunmuyor. 25 bin muayenehane kapatılacak…

Prof. Dr. İsmail Mete İtil’in ifade ettiği gibi hekimlerin çalışma özgürlüğü elinden alınacak. Hekimin elleri ve ayakları bağlanacak. Olmaz böyle şey!

SÖZCÜ
24 Mayıs 2009