Deprem uzmanlarımız defalarca uyardı. Ama nafile. Depreme dayanıksız olarak yapılan binalar adeta bir kibrit kutusu gibi yıkıldı. Can kaybımız 40 bini aştı. 100 binden fazla yaralımız var…
İşin ilginç tarafı, yıkımın yaşandığı bölgede uzun yıllar faaliyet gösteren ayakta durması gereken kamu hastaneleriniz de depremle birlikte yerle bir oldu. Yaralı insanlarımızın tedavileri uzak şehirlerdeki hastaneler de yapılmaya çalışıyor.
Aklıma deprem uzmanlarının sıklıkla dile getirdiği İstanbul depremi ve hastanelerimiz geldi. Olası bir felakette İstanbul’da faaliyet gösteren kamuya ait hastanelerimizin son durumu neydi? Depreme karşı dayanıklı mıydı acaba?
Ne gezer...  
İstanbul’da sağlık hizmeti veren bazı kamu hastanelerimizin durumuna yakından tanık olduğum için bu hastanelere ‘Hastane’ demeye dilim varmıyor…
Ben kaderine terk edilen bu yapılara ‘Gecekondu görünümlü hastaneler’ diyorum. 23 yıl önce meydana gelen Büyük Marmara Depremi’nde ağır hasar alan kamu hastanelerimiz ne yazık ki kaderine terk edildi.
Bırakınız yenilemeyi güçlendirme anlamında bile bir çivi bile çakılmadı. Örneğin asırlık Haydarpaşa Numune Hastanesi. Yapılarının yüzde 80’inin hasarlı olduğu raporlarla ortaya konmuştur. 
Hastane depremde hasar aldığından dolayı, sağlık kurulu, onkoloji merkezi (kanser) gibi yoğun hasta potansiyelinin olduğu önemli birimler bir gecede kondurulan ‘prefabrik’ yapılarda halkımıza hizmet veriyor.
Deprem hasarlı hastanede birkaç blok hizmet dışı kaldığından dolayı 750 yatak kapasiteli hastanenin yatak kapasitesi 400’e indi.  
Devlet Planlama Teşkilatı 2003 yılında Numune Hastanesi’nin depreme karşı güçlendirilmesi için Sağlık Bakanlığı’na o günkü parayla 5,2 trilyon lira kaynak aktardı.
Numune Hastanesi’nin bahçesine 650 yataklı yeni hastane yapılmasına olanak veren büyüklükte arsa olmasına rağmen, her ne hikmetse bugüne kadar ne güçlendirme ne de yenileme işlemi yapılmadı.
Haydarpaşa Numune Hastanesi’nin yenilenmesi gizli bir el tarafından 20 yıl boyunca engellendi. Bu konuyu defalarca dile getirdim. Ancak hiçbir yetkili merciden bir açıklama gelmedi.
Uzun yıllar kaderine terk edilen sadece Haydarpaşa Numune Hastanesi değildir. Depremde zarar gören Çapa Tıp, Cerrahpaşa Tıp, Şişli Etfal Hastanelerimizin de durumu da pek farklı değildir.
Yerinde dönüşüm mümkünken halkımızın kolayca ulaşabildiği hastaneler uzak noktalara taşınıyor. Şişli Etfal Hastanesi’ni Seyrantepe’ye taşıdılar. Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nin önemli bölümleri de Hasdal’a taşınacak. 
Depremde zarar gören Cerrahpaşa Tıp Fakültesi de yenilenmeyi bekliyor. Merak ediyorum. 20 yıldır Haydarpaşa Numune Hastanesi’ni depreme karşı yenileyemeyen iktidar, deprem bölgesine inşa edeceğini açıkladığı binlerce konutu 1 yıl içinde nasıl tamamlayacak?