5 kıtaya şifa dağıtacak

Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gamze Mocan’ın davetlisi olarak Yavru Vatan’a gittim…

25 Ara 2025 - 14:49 YAYINLANMA
5 kıtaya şifa dağıtacak

Yakın bir gelecekte 5 kıtaya şifa dağıtacak

Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gamze Mocan’ın davetlisi olarak Yavru Vatan’a gittim…

Kıbrıs’ı iş gereği birkaç kez ziyaret etmiştim. Kıbrıs’ta düzenlenen tıp kongrelerine katılmıştım. Kongre programları otelle sınırlı olduğundan Kıbrıs’ı gezme fırsatını yakalayamamıştım…
Ziyaretimin asıl amacı; Yakın Doğu Üniversitesi’nin çalışmalarını yakından görmek ve Tıp Fakültesi Hastanesi hakkında detaylı bilgi almaktı. Ada da kaldığım birkaç gün içinde Kıbrıs’ı da gezme fırsatı buldum. Kıbrıs tarihi ve doğal güzellikleri bakımından zengin bir ada. Kuzey Kıbrıs’ın kaleleri buram buram tarih kokuyor. Tabii, bu tarihi yerlerin tamamını birkaç gün içinde gezmek imkansız. Ancak birini görme imkanım oldu…
Saint Hilarion Kalesi, Ortaçağ’a ait etkileyici bir mimariye sahip. Denizden 700 metre yükseklikte oldukça sarp iki tepe üzerine kurulmuş. Kalenin yüksek noktalarına ulaştıkça Adanın denizle bütünleşen muhteşem güzelliği tüm detaylarıyla ortaya çıkıyor…
Şimdi asıl konumuza dönelim…

Yakın Doğu Üniversitesi’nde 15 fakülte ve 4 yüksekokul bulunuyor. Çağdaş bir kampus alanı içerisinde bulunan bu kurumlarda öğrencilere yüksek nitelikte eğitim ve öğretim veriliyor. Bu muhteşem eğitim kurumunu halka kazandıran isim ise Kurucu Rektör Prof. Dr. Suat İ. Günsel’dir.
İlk gezdiğim yer Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi oldu. Hastanenin, fiziki ve tıbbi teknoloji bakımından oldukça iyi bir noktada olduğunu belirtmek isterim. Bu modern sağlık kurumunda, konularında uzman hekimler hastalara şifa dağıtıyor…

Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gamze Mocan ise, koruyucu hekimlik ve toplum sağlığını ön planda tutan geleceğin hekimlerini yetiştirmek için   büyük bir özveriyle çalışıyor…
Geçtiğimiz yıl Dünya Patologlar Birliği’ne başkan seçilen Prof. Dr. Gamze Mocan’ın, büyük bir başarıya imza attığını belirtmek isterim. 64 yıllık bir geçmişi olan Dünya Patologlar Birliği’ne, 35 ülkeden 45 dernek üye.
Şimdi sözü “Yakın bir gelecekte 5 kıtaya şifa dağıtacağız” diyen başarılı yönetici Prof. Dr. Gamze Mocan’a verelim. İşte Gamze Hoca’nın Bizim Sağlık Haber Sitesi’ne anlattıkları: 

“55 ülkeden öğrenci eğitim görüyor”
“Kıbrıs tarihi ve doğal güzellikleri, konuksever, sevgi dolu insanları yanı sıra ‘Üniversiteler Adasıdır’ Adada başlıca 8 üniversite mevcut olup, yaklaşık 45 bin kadar öğrenci eğitim-öğretim görmektedir. 1988 yılında kuruyan Yakın Doğu Üniversitesi bugün 55 değişik ülkeden gelen seçkin öğrencileri ile, uluslar arası bir kimlikte; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’da yüksek düzeyde eğitim olanakları ve yetkin öğretim kadrosuyla etkinlik göstermektedir. Yakın Doğu Üniversitesi Avrupa Üniversiteler Birliği’ne (IAU), İslam Dünyası Üniversiteler Federasyonu (FUIW) ve Uluslar arası Mühendislik Eğitimi Topluluğu’na (IGIP) tam üyesidir…

Hacettepe Tıp Fakültesi ile işbirliği yapıyoruz”
Çağdaş bir kampus alanı içerisindeki düzeni ve estetik açıdan mükemmel dokusuyla Yakın Doğu Üniversitesi, bugün 15 fakülte ve 4 yüksekokulu ile kamu hizmeti yapan özel bir üniversitedir. 20 Temmuz 2008 tarihinde açılan Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi ise 7 Ekim 2008 tarihinde ‘Beyaz Gömlek Töreni’ ile öğretime başlamıştır. Dönem 1 ve Dönem 2’de 85 öğrencisi mevcut olup her yıl ortalama 75-80 yeni öğrenci fakültemize katılmaktadır. Eğitim, Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi işbirliği ile gerçekleştirilmekte olup dili İngilizcedir. 

“Amacımız, kendini yenileyebilen hekim yetiştirmek”
Fakültemizin temel amacı mezuniyet öncesi, mezuniyet sonrası ve sürekli tıp eğitimini uygulamak, bu şekilde karşılaştığı sorunları çözme yeteneği ile donanmış bilgili, yeterli, dürüst hem tıp hem evrensel etik değerlerine bağlı, öğrenmenin hayat boyu sürdüğüne inanan, insanlığa hizmeti amaç edinmiş, hastalarına karşı saygılı, anlayışlı v e sorumlu, yüksek nitelikli tıp doktorları yetiştirmektedir. İyi ve doğru tanı koyabilmek, uygun tedavi uygulayabilmek için çağdaş bilimsel bilgileri ve teknolojileri bilen ve yararlanabilen, çağdaş tıbbın bilgi birikimine hakim, kendini yenileyebilen, tıptaki yenilikleri tanı ve tedavi uygulamasına yansıtabilen iyi hekimler mezun etmek istiyoruz…

“Sağlık politikalarına yön verecekler”
Çağdaş tıp anlayışına hekimin sadece kendisine ulaşan hastanın tanı ve tedavisiyle yetinmesi mümkün değildir. Bu nedenle yetiştireceğimiz hekimlerin koruyucu hekimlik ve toplum sağlığını ön planda tutan, bu alanlarda topluma yönelik eğitici rolü üstlenen kişiler olacaktır. Fakültemizden mezun olan hekimler, sağlığın korunması, hastalıkların nedenleri, sonuçları ve tedavisi konularında yapacakları araştırmalarla evrensel bilgi birikimine katkı yapacak, bu konuda oluşturulacak sağlık politikalarına yön vereceklerdir. Tıp disiplini sürekli yeni gelişmeler ve buluşların yaşandığı, ulusal ve uluslar arası düzeyde rekabetin çok fazla olduğu bir alandır…

“Kısa sürede cazibe merkezi haline geleceğiz”

Fakülte olarak vizyonunuz ise, hem tıp eğitiminde hem de bilimsel araştırma ve sağlık hizmetinde uluslar arası düzeyde aranan ve saygın bir merkez olmaktır. En son teknolojiyle çağdaş bilimsel koşullara uygun bizimde hazırlanan eğitim programımız, araştırma laboratuarlarımız ve uluslar arası saygınlığı olan eğitici kadromuzla, kısa sürede önemli bir cazibe merkezi haline geleceğimize inanıyoruz. Hastanemiz erken tanı ve tedavi ile sadece Kıbrıs’a değil, özellikle Türkiye, Ortadoğu ve Balkan ülkelerine hatta çok yakın bir gelecekte 5 kıtaya şifa dağıtacaktır. Koruyucu hekimlikte, erken tanı ve tedavide en ileri teknolojilerin kullanıldığı hastanemiz özellikle kardiyoloji, kardiyovasküler hastalıklar, onkoloji ve radyasyon onkolojisi dallarında hizmet vermektedir.”


Profesör Dr. İskender Sayek açıkladı: “Hekimler, teknoloji üreten sektörün etkisi altında”

Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin düzenlediği, “Türkiye’de Tıp Eğitimi ve Akreditasyon” konulu toplantıda konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Dekanı ve Ulusal Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek,  “Hekimler, teknoloji üreten sektörün etkisi altında” dedi ve ekledi:

“Sistem, hekimleri aşırı teknoloji bağımlısı yaptı”

“Tıp eğitimi, tıp fakültesine girişle başlayıp emekliliğe kadar süren yaşam boyu bir eğitimdir. Amacı, sağlığın gelişmesini sağlayan ve koruyan belli standartlara sahip iyi hekim yetiştirmektir. Hekimler teknoloji üreten sektörün etkisi altında. Uygulanmakta olan sistem, hekimleri aşırı teknoloji bağımlısı yapıyor. Bir kısım hekim, hastaya dokunmadan, hikayesini dinlemeden ilk önce MR gibi görüntüleme yöntemlerine yöneliyor. Bu durum gereksiz tetkiklerin yapılmasına yol açıyor. Hastalar gereksiz radyasyona maruz kalıyor…

“Tıp fakültesi sayısı bakımından dünya şampiyonuyuz”

İyi hekimliğin amaçlarından biri de gereksiz kaynak israfını önlemektir. Türkiye’de hızlı bir şekilde yeni tıp fakülteleri açılıyor. Şu an açılan tıp fakültesi sayısı sanırım 83 adettir. Belki de bu sayıdan daha fazladır. Diğer ülkelerle karşılaştırma yaptığımızda açılan tıp fakültesi sayısı bakımından dünya şampiyonuyuz. Tıp fakültelerinin kontrolsüz bir şekilde artması tıp eğitiminin kalitesini düşürür. Tıp eğitiminde evrensel ölçütlerin ve standartların oluşturulması şarttır.”

 

 

Kaynak :
Röportaj: Coşkun BEL

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: