Bugun...


Coşkun BEL

facebook-paylas
İşte böyle batıyor!
Tarih: 10-07-2023 12:59:00 Güncelleme: 10-07-2023 12:59:00


Sosyal Güvenlik Kurumu,2012 yılında, sağlık harcamalarına 44 milyar lira ödedi. Eski parayla 44 trilyon lira. Bu müthiş bir harcamadır. Sosyal Güvenlik Kurumu, bu yıl sağlık harcamalarımızın 50 milyar lira olacağını tahmin ediyor. Benim tahminim ise 55 milyara dayanacağı hatta aşacağı yönünde…
 
 Sağlığa oluk oluk para akıtıyorsunuz. Hastalıklar azalacağına azıyor. Şu an Türkiye’de 6 milyon 300 bin insanımız hipertansiyon tedavisi görüyor. Tedavi görmeyenleri yani hastalığının farkında olmayanları da dahil edersek bu sayının 20 milyona ulaştığını söyleyebiliriz. 
 
5 milyon 217 bin insanımız şeker hastalığı tedavisi görüyor. Her yıl 680 bin yeni diyabet hastamız oluyor.
 
Her yıl yapılan milyonlarca tahliller, tetkikler, çekilen röntgen filmleri insanları iyileştirmeye yetmiyor…
 
İşin garip yanı ise; bu işlemlerin azımsanmayacak bir bölümü ise gereksiz yere yapılarak, Sosyal Güvenlik Kurumu zarara uğratılıyor.
 
Çünkü sistem böyle işletiliyor. Hastanelerde ne kadar çok işlem yapılırsa her işlem için bir performans puanı alınıyor. Toplanan bu puanlar her ay sağlık personeline prim olarak dağıtılıyor. Bunun adına da “Performans” deniyor.
 
Yetkili makamlar, fedakarca görev yapan sağlık personeline geçinebileceği bir maaş ödemek yerine, onları böylesine çarpık bir düzenin içine itiyor.
 
Aç karnına büyük işkence…
 
İstanbul’dan bir örnek verelim. Fadime Hanım, İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuruyor…
 
Sorununu anlatıyor. Doktor, “şeker yükleme testi” yapılması gerektiğini söylüyor. Şeker yükleme testinin yapılacağı randevu tarihiyle birlikte işlem barkodunu hastaya vererek, randevu tarihinde laboratuvara başvurmasını istiyor.
 
Fadime Hanım, randevu günü kan vermek için hastanenin laboratuvarına gidiyor. İşte, insanı çileden çıkaran ayrıca sosyal güvenliği zarar ettiren işlem bundan sonra başlıyor…
 
Laboratuvardaki görevli hiçbir işlem yapmadan hastayı tekrar hekime yönlendiriyor. Fadime Hanım, aynı işlem için tekrar doktor muayene sırasına giriyor. Doktor, Fadime Hanım’ın açlık kan şekeri isteğini tekrar bilgisayara giriyor. Bitti mi? Biter mi hiç!
 
Fadime Hanım, ilgili bölümün sekreterliğine gidiyor. Orada da sıra bekledikten sonra işlemin barkodunu alıyor. Ancak bu işlemleri tamamladıktan sonra laboratuvarda kan verebiliyor.  
 
Elimizi vicdanımıza koyarak düşünelim… Performans puanı uğruna vatandaşa yapılan işkenceye bakın. Hastayı, üstüne üstlük sabah aç karnına hastane koridorlarında söz yerindeyse bir at gibi oradan oraya koşturtuyorlar.
 
İnsanlara işkence çektiren böyle sağlık sistemine yazıklar olsun!..
 
SÖZCÜ/27 ARALIK 2013 




FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI