Tıp fakültelerinin hastanelerinde görev yapan konularında uzman 200’ün üzerinde profesör, ameliyat ve muayene yapma hakları ellerinden alındığı için 2 yıl ücretsiz izne çıktı.

İzne çıkmayan hocalar ise, ameliyatlara giremedikleri gibi asistan doktorlara eğitim veremedi…
Çapa Tıp Fakültesi’nde görev yapan bir profesör arkadaşım, telefonda, “Başıma talih kuşu kondu!” diye söze başladı…
Ben de, “Hayrola, yılbaşı piyangosunun büyük ikramiyesi sana mı çıktı?” dedim…
“Bu öyle senin bildiğin ikramiyeden değil” deyince, anlat dedim…
Başladı anlatmaya:
“Tam Gün Yasası’ndan sonra muayenehanesi olan öğretim üyeleri olarak üniversitede pek yapacak işimiz kalmadı. Mesaimiz bitene kadar üniversitede zaman dolduruyoruz…
Hasta muayene etmek yasak. Hastayı ameliyat etmek yasak. Asistan doktorları eğitmek yasak. Ben cerrahım. Asistanları, cerrahi konularda eğitebilmem için onlara ameliyat tekniklerini öğretmem gerekir…
Ancak, eğitim adı altında olsa bile üniversite hastanesinde ameliyat yapmayı Tam Gün Yasası yasaklıyor…
Mesai saatinden sonra özel hastalarımı özel hastanede ameliyat ediyorum. Sağlık Bakanlığı çıkardığı bu yasayla vatandaşı cezalandırırken bize de ödül verdi! Bu şartlarda tıp fakültelerinden mezun olacak olan doktorların edineceği tecrübeyi anlatmaya bile gerek duymuyorum…
Böyle giderse gelecekte tecrübeli doktoru hiç birimiz bulamayacağız. ‘Talih kuşu kondu’ derken trajikomik halimizi anlatmaya çalıştım.”
Sağlık Bakanlığı, böyle bir uygulamayı nasıl hayata geçirdi, anlamakta zorluk çekiyorum doğrusu…
Tam günle birlikte, üniversite ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapan birbirinden değerli çok sayıda tecrübeli hekim de; 20-30 yıl çalıştıkları evi gibi gördükleri hastanelerin kliniklerinden bir bir istifa etti. 

Coşkun BEL / Sağlıkta Hapı Yuttuk / Kitaptan bir bölüm