Böbrek hastalıklarında ciddi artış

Halk sağlığı alanında önemli çalışmalara imza atan Türk Nefroloji Derneği, böbrek hastalıklarında yaşanan artışa dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu...

Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan CREDIT çalışmasının sonuçlarına göre, Türkiye’deki erişkinlerin yüzde 15,7’sinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığının bulunduğunu ve ülkemizde 7,5 milyona yakın kronik böbrek hastası olduğunu ortaya koydu...
Bu iç kakartıcı tablo her 6-7 kişiden birinin böbrek hastası olduğu anlamına geliyor.
Kronik böbrek hastalıkları, çoğunlukla çok sinsi bir şekilde seyrettiği için; birçok hastada, hem teşhisin konmasında, hem de tedavide geç kalınabiliyor. 
Kan basıncının düzenli olarak ölçülmesi ve idrar tahlili yapılması gibi basit tetkiklerle kronik böbrek hastalığı erken dönemlerde teşhis edilebiliyor.
Erken evrelerde tanı konulması kronik böbrek hastalığınnın önüne geçerek hastalığın ileri evrelere doğru seyri yavaşlatılabiliyor.

Türk Nefroloji Derneği, 14 Mart Dünya Böbrek Günü kapsamında, kronik böbrek hastalığının önemini anlatmak amacıyla İstanbul'da "Böbrek Candır" temalı önemli bir toplantı düzenledi...
Derneğin yönetim kurulu üyelerinin katıldığı basın toplantısında kronik böbrek hastalığına yönelik toplumumuzda farkındalık sağlama yönünde önemli bilgiler verildi...
Basın toplantısında bir konuşma yapan Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Alaattin Yıldız, Türkiye'de böbrek nakli hakkında şu bilgileri paylaştı:

"İlk bir ay çok önemli"
"Böbrek nakli başarısı ameliyat öncesi dönemde alıcının ve vericinin ayrıntılı olarak değerlendirilmesiyle başlıyor. Nakil sonrası erken dönem, özellikle ilk bir ay çok önemlidir. Bu dönemin hastanın yakın takibiyle sorunsuz geçirilmesi, böbreğin uzun dönem ömrünü belirler.
Daha sonraki dönemde de nakil hastasının daha uzun aralıklarla nefrolojik takibi, gelişebilecek komplikasyonların önlenebilmesi ve erkenden tedavi edilmesi açısından önemlidir. Ülkemizde yılda yaklaşık 3 bin 500'ün üzerinde böbrek nakli gerçekleştiriliyor. Böbrek nakli ülkemizde yüksek uluslararası standartta çok başarılı olduğundan, nakillerin yaklaşık yüzde 10'u yurt dışından gelen hastalara sağlık turizmi kapsamında yapılıyor." 

"Tarama testleri çok önemli"
Başkan yardımcısı Prof. Dr. Nurhan Seyahi: "Türkiye'de kronik böbrek hastalığıyla ilgili dernekçe yürütülen "credit" çalışmasına göre hastalığın erişkin nüfustaki sıklığı yüzde 10'un üzerindedir. Hastalığın bu kadar sık rastlanmasına rağmen erken evrelerde sessizce seyretmesi nedeniyle hastalığa tanı konulması zorlaşıyor. Erken tanı için risk altındaki bireylerde tarama testlerinin yapılması çok öemlidir."

"Kadınların yüzde 6'sında görülüyor"
Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Elif Arı Bakır:"Kronik böbrek hastalığı doğurma çağındaki kadınların yüzde 6'sında görülüyor. Hafif-orta kronik böbrek hastalığı olan kadında gebelik, böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği gibi, gebelik sonrası böbrek fonksiyonları eski haline gelebilir. Ama yapılan çalışmalar göstermektedir ki ileri böbrek yetmezliği olan kadında gebelik süresince böbrek hastalığı da ilerlemekte ve diyaliz aşamasına getirebilmektedir." 

"Avrupa'da 2'inci, dünyada 3'üncü sıradayız"
Türk Nefroloji Derneği Saymanı Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş: "Türkiye'de bu yıl itibarıyla yaklaşık olarak 68 binin üzerinde hasta son dönem böbrek yetersizliği nedeniyle diyaliz tedavisi görmektedir. Bu hastalardan 64 bin 300 tanesi hemodiyaliz, 3 bin 250 tanesi periton diyalizi, 1300 tanesi ise ev hemodiyalizi ile tedavi ediliyor. Şu anda ülkemiz ev hemodiyalizi hasta sayısı açısından Avrupa'da 2'inci, dünyada ise 3'üncü sırada bulunmaktadır. Ülkemizde sayıları 68 bini geçen hemodiyaliz hastalarının birçoğunda şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları gibi eşlik eden hastalıklar mevcut." 

"Dünyada her 10 kişiden 1'inde böbrek hastalığı mevcut"
Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Arıcı: "Dünya genelinde yaklaşık 850 milyon kronik böbrek hastası bulunuyor. Bu sayı dünya genelindeki diyabet hasta sayısının 2 katı, kanser hasta sayısının ise 8 katıdır. Bir başka deyişle dünyada her 10 kişiden 1'inde böbrek hastalığı mevcut. Bu özelliğiyle kronik böbrek hastalığı, kronik hastalıklar arasında ne yazık ki en ön sırada yer almaktadır. Kronik böbrek hastalığı, kalp damar hastalığı ve ölüm riskinin oldukça yüksek olduğu bir durum. Diğer birçok hastalıkla karşılaştırıldığında 2000 yılından 2019 yılına, küresel olarak en hızlı büyüyen 3'üncü ölüm nedeni, böbrek hastalığıdır. 2040 yılına gelindiğinde kronik böbrek hastalığının dünya çapında yaşam kaybı nedenleri arasında 5'inci sıraya yükseleceği tahmin ediliyor. Ancak nefrologların liderliği ile gerçekleştirilecek toplumsal bir mücadele sonucunda kronik böbrek hastalığı riskinin azaltılması mümkün olabilecektir."

"11 ilde diyaliz merkezleri yıkıldı"  
Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özkan Güngör: "Kahramanmaraş merkezli depremin etkisini gösterdiği 11 ilde bazı diyaliz merkezleri yıkıldı.  Deprem böbreklere de zarar verebiliyor. Depremde kas ezilmesi nedeniyle hayatı tehdit eden 'ezilme sendromu' ortaya çıkabilmektedir. Ezilme sendromlu hastalarda, ani ölümlere de neden olan ciddi hızlı gelişen böbrek yetersizliği ve potasyum yüksekliği gibi durumlar gelişebiliyor. Bu hastalara hızla diyaliz uygulamaları hayat kurtarıcıdır. Türk Nefroloji Derneği verilerine göre bu depremde kayıtlı 1024 ezilme sendromlu hastanın olduğu, hastaların yüzde 68’inde akut böbrek yetmezliği geliştiği, 635 hastaya 3 bin 16 seans hemodiyaliz işlemi yapıldığı anlaşılıyor." 

"Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat Pprojesi" 
Dernek Üyesi Prof. Dr. Sena Ulu: "Sosyal medya bilgilendirme kampanyalarını hızlı ve etkili bir şekilde yayma gücüne sahip. Derneğimiz geçtiğimiz yıl başarılı projeler gerçekleştirdi ve bu projeleri de ödüllerle taçlandırıldı. Türkiye'de, AstraZeneca Türkiye'nin destekleriyle 'Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat' projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında 4 farklı lokasyonda 3000 katılımcıya hızlı idrar testi, kilo ve tansiyon ölçümü uygulandı. Katılımcıların yüzde 51'inde kronik böbrek hastalığı riski, yüzde 18'inde ise orta-yüksek risk tespit edildi."