Kadıköy Çarşısı`nda yürürken bir dükkanın içindeki yoğunluk dikkatimi çekti. Kafamı kaldırıp tabelayı okuduğumda merakım iyice arttı. Biraz itiş kakıştan sonra içeri girebildim…

Bir müşteri, tezgahtar bayana, “Üç gündür karnım ağrıyor. Bana ne iyi gelir?” diye soruyor. Tezgahtar da, bir bitkinin ismini söyleyerek,   250 gram tartıyor ve ardından nasıl

kullanılacağını anlatıyor...

Başka bir müşteri ise, “Doktora gittim. Yapılan tetkiklerde karaciğerimde yağlanma olduğu anlaşıldı. Yağlanmaya karşı ne kullanmalıyım?” diyor. Tezgahtar yine bir bitki önererek, o bitkinin nasıl kullanacağını anlatıyor vatandaşa. Kimi tansiyona hangi bitkinin iyi geldiğini, kimi de şekerin nasıl düşürüleceğini soruyor…
 
Anlayacağınız bir takım insanlarımız hastalıklarına çareyi buralarda arıyor. Bugünlerde bitkisel ürünler satan iş yerleri oldukça revaçta. İyi iş yapıyorlar. Buradaki asıl amcamız bu işyerlerinin ne kadar çok iş yaptığı değil tabii. Kazançlarında da gözümüz yok. Allah daha çok versin…
 
Mutlaka doktora danışın
 
Ancak üzerinde önemle durulması gereken bir konu var. Bir tezgahtarın, kendini doktor yerine koyarak, hastaya bitki önermesi, bazı vatandaşlarımızın da hastalıklarına çareyi bu gibi yerlerde araması çok vahim bir durumdur. Oysa önerilen bir bitki bir insanı sağlığından bile edebilir.

Bu konu hakkında Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Pata’dan görüş aldım. Prof. Dr. Pata,  bu tür bitkilerin kullanımı ve dozunun kişiye göre değişeceğini, buna da bir doktorun karar vermesi gerektiğini belirterek şu bilgiyi verdi: “Kaynağı bilinmeyen bitkiler kullanılmamalıdır. Kullanmak isteyenler mutlaka bir hekime danışmalıdır. Bitkisel ürünlere bağlı karaciğer yetmezliği vakalarıyla sık karşılaşıyoruz. Nadir de olsa karaciğer koması olabiliyor. Ya da bazı bitkiler kontrolsüz alındığında kişiyi zehirleyebiliyor.”
 
SÖZCÜ
18 Nisan 2010