Bugun...


Coşkun BEL

facebook-paylas
Sadece GDO’lu ürünler mi?
Tarih: 10-07-2023 12:50:00 Güncelleme: 10-07-2023 12:50:00


Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 bin insanımız kanser denen illet hastalığın pençesine yakalanıyor.

Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, özellikle kan kanserlerinin korkunç bir şekilde arttığına dikkat çekiyor…
 
Muhit Hoca, elektromanyetik alanların, kızıl ötesi ışınların, yaka tanıma, göz tanıma, ortam tanıma, ortam dinlemeyi bozan cihazların, cep telefonlarının, cep telefonlarına uygulanan dinleme yöntemlerinin, uydu alıcılarının kansere neden olduğunun bilgisini veriyor.
 
Peki bunlardan kaçabilir miyiz?
 
Kanseri tetikleyen bu faktörlerden kaçmak neredeyse imkansız. Cep telefonları, uydu alıcıları örümcek ağı gibi yaşamımızın her karesine girmiş durumda.
Pervasızlıklı desek yoksa vicdansızlık mı? Varın adını siz koyun. İlk öğretim okullarının yakın çevresine bile baz istasyonlarını konduruveriyorlar…
Tüm bu olumsuzluklara şimdi de GDO’lu ürünler eklendi…
 
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir yönetmelik, Türkiye’yi GDO’ların ithaline ve kullanımına açtı.
Uzmanlar, çığlık çığlığa. Bir davul çalmadıkları kaldı. Her ortamda, “Genetiği Değiştirilmiş Organizma”ların sağlığımıza ciddi zararları olduğunu söylüyor.
 
Genleri bir canlıdan alıp başka bir canlıya nakletme işine “Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO)” deniyor. Amaç sıcağa, soğuğa, böceklere ya da virüslere karşı dirençli yeni ‘tür’ler yaratmak. GDO teknolojisiyle, çok daha fazla ürün elde edilmesi hedefleniyor.
GDO’lar üzerinde çok sayıda yöntem ve kimyasal madde kullanılıyor. Uzmanlar, bu ürünlerin insan sağlığına birçok zararı olduğunu ısrarla belirterek, halkımızı uyarıyor…
 
Kanser vakalarını artırır
 
Prof. Dr. Kenan Demirkol, “Yapılan hayvan deneylerinde genetiği değiştirilmiş organizmalarla, bitkilerle beslenen farelerde böbrek yetmezliği, karaciğer yetersizliği, ölü doğum sayısında artma, düşük tartılı doğumlar, en geç üçüncü nesilden itibaren kısırlığın ortaya çıktığını gördük. Bu nedenle bu tür besinlerle beslendiğimizde çok daha fazla kanser hastalarıyla karşı karşıya geleceğimizin kaygılarını yaşıyoruz. Bu gıdalar organ yetersizliğine de neden olur.” diyor… 
 
Tarım Bakanı Mehdi Eker, “Genetiği Değiştirilmiş Organizma”larla ilgili yönetmeliği savunurken, “Ben de GDO’lu ürünlere şüpheyle yaklaşıyorum. Tabiata müdahaleyi kişi olarak doğru bulmuyorum. Denetim için şarttı. GDO’lu ürün yemem..” dedi.

Bakan Bey, “Denetim için şarttı..” diyor. Ancak şu hususu da belirtmeden geçemeyeceğim. Ülkemizde, bir ürünün GDO’lu olup olmadığını tespit edecek sadece 3 laboratuvar bulunuyor.
İşte bu durum insan sağlığına verilen önemi açıkça ortaya koyuyor. Tehlike sadece GDO’lu ürünlerle sınırlı değil. Yukarıda yazımın başında sıraladığım faktörler de ciddi anlamda sağlığımızı tehdit ediyor.
 
Sizin anlayacağınız, hem kendimizi hasta ediyoruz, hem de tedavi için milyarlarca lira harcıyoruz! Merak ediyorum. Böyle bir çarpıklık hangi ülkede var acaba?

SÖZCÜ
8 Kasım 2009





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI