Bugun...


Coşkun BEL

facebook-paylas
Sağlık çalışanlarının isyanı!
Tarih: 10-07-2023 13:28:00 Güncelleme: 10-07-2023 13:28:00


Fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarına ödenen döner sermaye primlerinin dağıtımında büyük farklılıklar gösterdiğini yukarıdaki bölümlerde belirtmiştim… 

Döner sermaye gelirlerinin tüm sağlık çalışanlarına tam olarak ödenmediğini belirten sağlık çalışanları, tavandan ödemenin sadece Covid kliniklerinde çalışan sağlık çalışanlarına yapıldığını belirtiyor…
İşte yüz binlerce sağlık çalışanına tercüman olan kamu sağlık kurumunda çalışan bir profesörün bana ilettiği feryat dolu satırlar…
Birlikte okuyalım:
“Hastalanan ve ölen sağlık mensubu meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu Covid servislerinde çalışmayanlar…
Bu servislerde çalışanlar her türlü önlemleri alarak buralarda çalışıyorlar. Emekleri değerlidir. Diğer servis ve polikliniklerde çalışan arkadaşlar da büyük risklerle hasta bakmakta…
Hastane gelirleri düştüğü için döner sermaye primleri de düştü. Daha çok hasta bakılsın isteniyor. Ama tavandan ödeme sadece Covid servislerine yapılıyor…

“Performans sistemi çökmüş durumda”

Tüm vatandaşlar sağlıkçılar çok yüksek döner sermaye alıyor diye inanıyor. Bölümler ve sağlıkta çalışan meslekler arası ciddi sıkıntılar oluştu. Sağlıkta her bölüm değerlidir ve her meslek önemlidir…
Ama ‘puan sistemi’ tam tersini söylüyor. Birçok hekim ve sağlık çalışanı değersiz hissettiği ve mutsuz olduğu için istifa ediyor veya istifanın eşiğinde. Adaletsiz dağılım ve dağıtım nedeniyle performans sistemi çökmüş durumda…
İstifaları önlemek için istifaları yasaklamak çözüm değildir. Çalışma şartlarını ve ek ödemleri adaletli bir şekilde düzenlemek ve bunları emeklilik maaşına yansımasını sağlamak gerekir.
Dostane uyarımdır. Yanlış performans sisteminden vazgeçilsin. Sağlık çalışanlarına insanca çalışma ortamı sağlanmalıdır. Yoksa bu enkazın altında hepimiz kalacağız.”
Bu profesör arkadaş yukarıda yer alan mesajından bir süre sonra 27.09.2020 tarihinde bana bir mesaj daha iletti…
Değerli okurlarım…
Buradan üzülerek ifade etmek istiyorum…
İstanbul’un önemli bir eğitim ve araştırma hastanesinde eğitim görevlisi profesör olarak büyük fedakarlıkla görev yapan bu arkadaş, daha fazla dayanamadı ve bu mektubundan 3 ay sonra istifa ederek, özel bir sağlık kurumunda çalışmaya başladı…
İznini almadığım için ismini açıklamıyorum…
İşte, istifa getiren o mektup:
“Korona virüsünden ölümler ve istifalar artıyor. Geçen hafta 7-8 meslektaşımızı kaybettik. Allah rahmet eylesin. Yalnız Bursa’da 29 hekim istifa etti. Tüm Türkiye’de ne kadar Allah bilir? Gidenler gitti kalan sağlar ne olacak?
Kalanlar tedirgin, gergin ve mutsuz…
Doktor ve sağlık çalışanı bulunmayınca bölümler kapatılıyor. Bu gidiş nereye kadar? Gidenleri suçlamamak lazım…
Ama hele bir sor niye gidiyorlar? 
Gidenler tecrübe, gidenler deneyim, gidenler birikim ve gidenler hafızadır. Yenileri, kırk yılda yerlerini dolduramaz…
Hekimler yine 10 dakikada bir hasta bakıyor…
Korona stresinin ve iş risklerinin yanı sıra iş yükünün artması, düşük katsayılar ve sağlık çalışanlarının dengesiz döner sermaye dağıtımı (zaten oldukça azalmıştı) ve bu ek ödemelerin emekliliğe yansımamasından oluşan gelecek kaygısı nedeniyle bu ayrılmalar artacak gibi görünüyor…
Covid olmamız işten bile değil. Covid olan sağlıkçı sayısı 30 bine dayandı. Ölen sağlıkçıların büyük çoğunluğu covid servislerinde çalışmıyordu…
Yaz döneminde halkın bir kısmının kurallara duyarsızlığı ve tedbirlerin esnetilmesi pandeminin 2’nci pikini yaşatıyor. Lütfen  sorumlulukla kurallara uyalım. Yoksa sonunda ölüm dahi var…
Maske ile gün boyu çalışmak bizleri çok yoruyor. Ama hayata hijyen, mesafe ve maske ile tutunuyoruz unutmayalım.
Hekime ve sağlıkçılara olan şiddet bu dönemde bile durmadı artıyor…
Çokça hastamız randevu alamıyoruz diye aracılar ile ulaşıyordu, Coronaya kadar. Coronadan önce bakabildiğimiz hastaların büyük çoğunluğuna bakıyorduk…
Çok hastaya bakmak değil, gerçekten bakılması gereken hastalara bakabildik mi? Gerçekten ulaşması  gereken hasta bize ulaşabildi mi? Gerçekten yapılması gereken müdahale yapıldı mı?
Ayrıca covid servislerinde çalışan az bir kesime tavan döner verip tüm sağlıkçılara tavan döner veriyoruz gibi yansıtmalar büyük kırgınlık oluşturdu…
Vermeseydiniz de özlük haklarımızda iyileştirme yapsaydınız daha iyiydi. Özlük haklarında gerçek ve kalıcı iyileştirme olmaz ise çok kişi kalamayacak…
Eski Sağlık Bakanının ‘sağlıkta devrimler yaptık ama bir tek sağlıkçıların özlük haklarında istenilen iyileştirmeyi yapamadık’ itirafının üzerinden çok yıllar geçti hala bekliyoruz…
Toplumun yaşaması için sağlığın ve eğitimin temel iki ayak olduğunu görüyoruz. ‘Sağlık emekçilerini yaşat ki toplum sağlıklı yaşasın’ diyorum…
Özel muayene ve özel işlemler yapmadan 25 yıldır devletten başka bir yerde çalışmayan biri olarak ‘durduğunuz hata’ diyenlere ‘haklısınız’ demek istemiyorum.
Allah yolumuzu ve sonumuzu hayretsin. Kalın sağlıcakla.”
Değerli okurlarım bu satırları okuyunca içim sızladı…
Bakınız ne diyor bu profesör? Tekrar etmekte fayda görüyorum: “Özel muayene ve özel işlemler yapmadan 25 yıldır devletten başka bir yerde çalışmayan biri olarak ‘durduğunuz hata’ diyenlere ‘haklısınız’ demek istemiyorum.”
Bu tecrübeli profesör, daha uzun yıllar devlet hastanesinde vatandaşa ücretsiz sağlık hizmeti sunacakken en verimli çağında 49 yaşında emekli olup, özel bir sağlık kurumunda görevini sürdürme kararı alıyor. 
Sağlık sektöründe yaşanan istifalar bununla sınırlı değil tabii…
Covid-19 vakasının görüldüğü 10 Mart 2020 ile 8 Eylül 2020 tarihleri arasında yani sadece 6 ay içinde,  kamu sağlık kurumlarında görev yapan 2 bin 412 hekim, çalışma koşullarına tepki göstererek istifa etti…
Çok acı…
Hem de çok…
 

Coşkun BEL / Sağlıkta Hapı Yuttuk / Kitaptan bir bölüm

 





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YUKARI