Önceki yazımda; sütte yaşanan kafa karışıklığına vurgu yaparak, Gıda Mühendisi ve Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Sedat Kuru’nun açıklamalarına yer vermiştim…

Gıda Mühendisi Sedat Kuru’nun açıklamalarına kaldığımız yerden devam edelim…
Endüstriyel yoğurtlar, gıda güvenliği ve mevzuat şartlarına uygun üretildiği sürece kesinlikle katkı maddesi içermezler ve sağlık açısından en güvenilir yoğurtlardır…
Bir kaç yıl öncesine kadar süt endüstrisinde faaliyet gösteren düşük kapasiteli ve hijyenik altyapısı uygun olmayan çok sayıda firma yoğurtlara küflenmeyi önleyici antibiyotik uygulaması yapıyordu…
Bakanlığın, yaptığı çalışma ile bu sorun çözüldü. Yapılan sıkı denetimler ve verilen cezalar ile büyük işletmeler ve nispeten küçük işletmeler hijyenik altyapılarını güçlendirdiler.
Bugün için şunu rahatlıkla söyleyebilirim… Evlerinizde kullandığınız ve büyük kurumsal süt firmaları tarafından üretilen yoğurtlar, sütün toplanmasından yoğurt yapılıp paketleme aşamasına ve sonrasında soğuk zincir takip edilerek, satış aşamasına kadar, Avrupa`nın ve dünyanın çok büyük bölümünden daha yüksek hijyen ve kalite standartlarında üretilerek mutfaklarımıza gelmektedir…

 
Kötü niyetli işletmeler var

Yapılan kontroller ile antibiyotikli hayvanların sütleri üretime girmeden ayrıştırılmakta ve bu sütü beyan etmeyen, satan üreticiye ceza verilmektedir…
Üretimde hiçbir katkı maddesi, koruyucu veya antibiyotik kullanılmadan yoğurtlar üretilmektedir. Sütün önemli bir kısmı el değmeden otomatik olarak sağılmakta ve bundan sonraki aşamalarda tüketime kadar el değmemektedir.
Ancak bu noktada şunu belirtmek isterim… Bu söylediğimiz şartlar, büyük süt işletmeleri ve gerekli altyapıya sahip hassas, farkındalığı yüksek üreticiler için geçerliliğini sürdürmektedir…
Örneğin, eskiden yoğurtların üzerine küflenmeyi önlemek için antibiyotikler sıkılıyordu. Yoğurdun içine de katıyorlardı. Günümüzde ise daha çok bu uygulamaları, hijyenik altyapısı olmayan merdiven altı olarak tabir ettiğimiz işletmeler yapıyor…
Gıda sektöründe ve diğer tüm alanlarda olduğu gibi toplum sağlığını hiçe sayarak, tüketiciyi aldatmaktan çekinmeyen işletmeler vardır ve de olmaya devam edecektir…
İşte bu noktada, ilgili kamu otoritesi olan Gıda Bakanlığı ve tüketicilere büyük görev düşmektedir.

SÖZCÜ/ 25.09.2013