Bugun...



Yaşlanmayı geciktirmek elimizde!

Günümüzde yaşam sürecimiz 80-85 yıl kadardır. Bu yaşam yılını uzatmak mümkün olabilir. İnsan ömrünü 120 yaşlarına kadar uzatmak hiçte imkansız değildir. Dünyanın bazı bölgelerinde örneğin Japonya’da Okinawa adasında 100 yaşın üzerinde yaşam normal sayılmaktadır…

facebook-paylas
Tarih: 24-06-2023 16:05

Yaşlanmayı geciktirmek elimizde!

Yaşlanmayı geciktirmek elimizde!

 

Günümüzde yaşam sürecimiz 80-85 yıl kadardır. Bu yaşam yılını uzatmak mümkün olabilir. İnsan ömrünü 120 yaşlarına kadar uzatmak hiçte imkansız değildir.  Dünyanın bazı bölgelerinde örneğin Japonya’da Okinawa adasında 100 yaşın üzerinde yaşam normal sayılmaktadır…

 

Yaşlanma atardamarlarımızdan başlar

Damar yapımız ne kadar gençse bizde o kadar genciz diyebiliriz ilk felsefe bu olmalıdır. Bu nedenle damarlarımızı hasardan, damar sertliğinden, tansiyon yüksekliği gibi basınç etkisinden, kolesterol yüksekliği gibi damar plak oluşumundan ve bir stres hormonu olan adrenalinden de korumamız gerekir. Yani mümkün mertebe stresi alt etmemiz gerekmektedir. Sigaranın da damar sistemini bozmadaki rolü ilk sırada gelmektedir. Genetik faktörlerin uzun yaşamdaki rolü çevre faktörünün yarısı etkinliğindedir. Yani çevreden aldığımız zararlar, ömrümüzü kısaltmada çok daha etkili olmaktadır. Eski yaşamlarda bulaşıcı hastalıklar, savaşlar ve beslenme bozuklukları nedeni ile yaşam ömrü kısa olmaktaydı. Günümüzde bu faktörler büyük oran da ortadan kalktığı için insan ömrü daha çok uzamış bulunuyor. Fakat günümüzde de insan ömrünü kısaltan çevresel toksik faktörler ön plana çıkmış bulunmaktadır. 

 

Ölen hücrenin yerine yenisi gelmez

Doğal olmayan beslenme, genetik şifresi değiştirilmiş (GDO) ürünler, radyasyon, çevre kirliliği, bitkilerin bilinçsiz ilaçlanmaları, bilinçsiz ilaç kullanmak, doğa kurallarına aykırı davranışların hepsi ömrümüzü kısaltan nedenler olarak karşımıza çıkmaktadır. 
Bu nedenle uzun ve sağlıklı yaşamda bu kural olarak erken yaştan itibaren saydığımız tedbirler alınmalıdır. Çünkü yaşlanma süreci 25-30 yaşlarından sonra başlar. Organlarımızda ölen hücre sayısı gençlik yıllarında yeniden yapılanlardan daha azdır. 30-35 yaşlarından sonra ölen hücre sayımız yeni yapılanların önüne geçer. Sonuçta: ölen hücre sayımız hızla artar ve yerine yenisi gelmez! Bu nedenle bu apopytozis hızını (programlanmış hücre ölümünü) erken yaşlarda azaltmamız gerekir.

 

Çağımızın 5 büyük hastalığına dikkat!

İnsan ömrü aslında genetik olarak 120 yaşına göre planlanmıştır. O zaman bu genetik yapıyı dış etkilerle neden bozuyoruz ki? Uzun  yaşam sürecini etkileyen birçok teoriler vardır. Serbest radikaller, yaşam enerjisinin erken bitirilmesi, kromozomlardaki telomerlerimizin kısalması, gençlik hormonlarının (dihidroepiandro steron, GTH gibi) azalması, bağışıklık sisteminin çökmesi, bu faktörlerin tektek veya birkaçının birlikte olması insan ömrünü kısaltmaktadır. Çağımızın 5 büyük hastalığı olan Obezite, Şeker Hastalığı, Hipertansiyon, Koroner Kalp Hastalıkları, Kanserden  korumada ancak bu hastalıklar hakkında bilgi sahibi olunursa olabilir. Bu nedenle bu 5 büyük hastalık hakkında toplumun bilinçlenmesi gerekmektedir.


Total kolesterol seviyesi 200 mg/dl altında, LDL kolesterolümüzü 130 mg/dl altında tutmamız gerekir. Kolesterolün düşürülmesi ilk başta sağlıklı beslenme ve sporla olmalıdır. Eğer kritik seviyenin üzerinde ise statin grubu ilaçlar kullanılabilir. Serbest radikaller vücudumuzda gıdaların oksijenle yanması sonucu ortaya çıkar ve yaşlanmayı hızlandırır. Serbest radikaller, ileri yaşlardaki tümörler, Parkinson, Alzheimer gibi hastalıklardan sorumludur. Serbest radikalleri temizlemede antioksidan vitaminlerin etkinlikleri çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir…

 

Egzersizle metabolizmanızı hızlandırın

Betakarotenlerinde burada koruyucu rolü vardır. Çocukluk çağındaki doymuş yağlardan fazla beslenme, obesite, yaşlılıkta damar hastalıklarına yol açmaktadır.  Yaşlılıkta metabolizma yavaşlar. Burada da metabolizmamızı bir şekilde  (beslenme-fizik egzersiz) hızlandırılması gerekir. Hormonlar arasındaki ilişkide çok önemlidir. Bu ilişki de yaşlanmada azalmıştır. Hormon replasmanının anti-aging de önemli bir rolü olacaktır. Bu konuda DHEA (vücudun salgıladığı gençlik hormonu)  tedavide öne çıkmaktadır ve kartizolün organlardaki katabolik etkisini önler, yağ dokusunu azaltır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Yaşlılıkta CAMP (enerji hormonu) yapımı azalır. Melatonin ve büyüme hormonu da ömrü uzattığına dair çalışmalar vardır.

 

Vitaminler yaşlanmayı geciktirir

Bu etki antioksidan nedeni iledir. Yaşlılıkla birçok vitaminin kandaki düzeyleri azalır. (Vit D, Folik Asit, Vit B12, Vit B6) Bu nedenle yaşlılıkta bu vitaminlerin desteği gerekebilir. (E, C, A, Folik Asit, Vit B6, Vit B12) Selenyum, Kalsiyum, Çinko ve Magnezyum gibi eser elementlerin düzeyleri yaşlılıkta azalır. Sağlıklı beslenme, spor, stresle baş etme, toksik maddelerden uzak durma (sigara, alkol, araba dumanları) ve düzenli uyku uzun ömür için mutlaka gereklidir. Alzhemirdan korunmak içinde beyin devamlı öğrenme durumunda olmalıdır. Seksüel olarak aktif olmanın sağlanması, doğal beslenme anti-agingin ana prensiplerindendir. 

Prof. Dr. Ziya Mocan
İç Hastalıkları Uzmanı
 


 







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GENEL SAĞLIK Haberleri

YUKARI YUKARI