Bugun...



Böbrek hastalığı patladı!

Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, Türkiye'de kronik böbrek hastalığının boyutunu saptamaya yönelik CREDIT araştırmasının ikinci aşaması olan Türkiye Kronik Böbrek Hastalığı İnsidans Çalışması'nın ön sonuçlarını açıkladı…

facebook-paylas
Tarih: 26-06-2023 13:41

Böbrek hastalığı patladı!

Böbrek hastalığı patladı!


Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, Türkiye'de kronik böbrek hastalığının boyutunu saptamaya yönelik CREDIT araştırmasının ikinci aşaması olan Türkiye Kronik Böbrek Hastalığı İnsidans Çalışması'nın ön sonuçlarını açıkladı…

Araştırma sonuçları bir felaket…

Türk Nefroloji Derneği tarafından gerçekleştirilen CREDIT çalışması hakkında da bilgi veren Başkan Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, bu çalışma ile Türkiye'deki genel yetişkin popülasyondaki kronik böbrek hastalığının oranının yüzde 15.7 olarak bulunduğunu açıkladı… Prof. Dr. Süleymanlar şöyle devam etti: "Bu araştırmaya göre, yaklaşık her 7 yetişkinden birisinde kronik böbrek hastalığı (KBH) olduğu tahmin edilmektedir. Böbrek fonksiyonunda kayıp olan (glomerüler filtrasyon hızı (60 ml/dk) hasta oranı ise yüzde 5.2 olup, her 18 yetişkinden birisinde kritik düzeyde KBH olduğu saptanmıştır. Bu oranlara göre KBH'nın 7.3 milyon yetişkini etkilediği ve bu hastalardan yaklaşık 2.4 milyon kişinin <60 ml/dk'nın altında glomerüler filtrasyon hızına (Evre 3-5 KBH) sahip olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde KBH sıklığının kadınlarda, yaşlılarda, bazı coğrafik bölgelerde (Marmara ve Güneydoğu Anadolu) ikamet edenlerde, kırsal bölgede yaşayanlarda, hipertansiyon ve diyabeti olanlarda daha yüksek olduğu belirlenmiştir. 

Diyabet ve şişmanlık önlenemiyor…

CREDIT çalışmasında kronik böbrek hastalığı açısından risk oluşturan durumların sıklıkları da incelenmiştir. Hipertansiyon oranı yüzde 32.7, diyabet oranı yüzde 12.7, obezite oranı yüzde 20.1, abdominal obezite oranı yüzde 32.1, metabolik sendrom oranı yüzde 31.3, hiperlipidemi oranı yüzde 50 ve aktif sigara kullanım oranı yüzde 35.2 bulunmuş ve bu risk faktörlerine sahip olanlarda böbrek fonksiyonunu yansıtan glomerüler filtrasyon hızının daha düşük olduğu saptanmıştır. Bu yıl tamamlamış olduğumuz CREDIT-İnsidans çalışmasının ilk sonuçlarına göre KBH ve hipertansiyon oranlarında hafif azalmalar olmakla birlikte, diyabet ve obezite oranlarında önlenemez bir artış dikkati çekmiştir. Sonuç olarak, KBH ülkemizin önemli halk sorunlarından birisi olma özelliğini korumaktadır. Ülkemizde Türk Nefroloji Derneği Böbrek Kayıt Sistemi verilerine göre SDBH insidansında ve prevalansında artış gözlenmiştir. Son 10 yılda insidans 2 kat, prevalans ise 5 kat artmıştır. 

10 yılda ikiye katlanabilir…

Bu hastalardaki en sık rastlanan ölüm nedeni olan kalp damar hastalıklarına yatkınlık aslında hastalığın çok daha erken evrelerinde ortaya çıkmaktadır. SDBH'nın ciddi sistemik komplikasyonları ve replasman tedavilerine ilişkin sorunlar hastaların psikososyal durumlarını ve üretkenliklerini çok olumsuz yönde etkilemektedir.
Son dönem böbrek hastalarının tedavi ve izlem maliyetlerinin giderek artıyor. Dünyada 2 milyonun üzerinde diyaliz gören veya böbrek transplantasyonu yapılmış insan yaşıyor. Bu sayının gelecek 10 yılda ikiye katlanması beklenmektedir. 
Geçtiğimiz 10 yılda diyaliz ve transplantasyonun global maliyetinin 1 trilyon doları geçtiği hesaplanmıştır. Bu ekonomik yük gelişmiş ülkelerde sağlık bütçelerini zorlamaktadır. Daha düşük gelir düzeyi olan ülkelerde ise altından kalkılması mümkün olamayan bir ekonomik ortaya çıkacaktır…
Ülkemizde ise 2010 yılında diyalize giren SDBH hastaları için sağlık bütçesinden yaklaşık 1,5 milyar dolar harcandığı hesaplanmıştır ve bu miktar sağlık bütçesinin yaklaşık yüzde 5'ine karşılık gelmektedir. Kronik böbrek hastalığına yol açan nedenlerin dağılımı ülkeye, ırka, yaşa ve cinsiyete göre farklılıklar göstermekle beraber, diyabet ve hipertansiyon ilk iki sırada yer almaktadır.
Ülkemizde Türk Nefroloji Derneği'nin ulusal kayıt sistemi verileri de benzer tabloyu ortaya koymuştur. Ülkemizde SDBH'na götüren nedenler arasında ilk üç sırada diyabet, hipertansiyon ve glomerülonefritler yer almaktadır. Diyabet ve hipertansiyon oranlarında belirgin artışlar olmuştur. Son 15 yıl içine SDBH nedeni olarak diyabet oranı yüzde 15'den yüzde 38'e, hipertansiyon oranı yüzde 10'dan yüzde 28'e çıkmıştır."

Kronik böbrek hastalığında etkin tedavinin organ nakli olduğunu, diyalizin kalıcı bir tedavi yöntemi olmadığını, bir diyaliz hastasının Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) maliyetinin yıllık 22 bin dolar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Süleymanoğlu, organ bağışı konusunda halkın daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı…

Tedavilerin maliyeti 1 trilyon doların üzerinde…

Türk Nefroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Turgay Arınsoy, Türkiye'de her 7 kişiden birinin kronik böbrek hastası olduğunu belirterek şöyle devam etti:"Kronik böbrek hastalığı sıklıkla sinsi seyreder. Düzenli tarama yapılmadıkça erken evrelerde teşhisi zordur. 10 kronik böbrek hastasından sadece sir tanesi hastalığının farkındadır. Farkındalığının ve erken tanısının düşük olması nedeniyle, hastalık sıklıkla son dönem böbrek yetmezliği evresine ilerler. Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastaların yaşamını sürdürebilmesi için diyaliz ve böbrek nakli tedavilerinin uygulanması gerekir. Bu tedavilerin global maliyeti 1 trilyon doların üzerindedir. Ülkemizde diyaliz uygulanan veya böbrek nakli yapılmış 60 bini aşkın hasta bulunmakta ve sağlık bütçesinin yüzde 5'den fazlası bu hastalar için harcanmaktadır. Kronik böbrek hastalarında ölüm ve maluliyet riskleri sağlıklı bireylerden 10-30 kat daha yüksektir. Yüksek maluliyet oranları ve kötü yaşam kalitesi, bu hastaların aile ve sosyal yaşantılarını da olumsuz etkiler ve ekonomik üretkenliklerini engeller.


Peki ne yapmalıyız?

Sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerinin toplum tarafından benimsenmesi ve uygulanması hastalığın büyük oranda kontrolünü sağlayacaktır. Bunun için düzenli egzersiz yapmalı, sağlıklı beslenmeli ve ideal vücut ağırlığımızı korumalı, tuzu azaltmalı, yeterli su içmeli, sigaradan ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmalıyız. Kronik böbrek hastalığı için risk altındaki kişilere yönelik düzenli tarama ve etkin tedavi ile hastalığın gelişimi önlenebilir veya ilerlemesi engellenebilir. Kronik böbrek hastalığı için en yüksek risk faktörleri, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, kalp ve damar hastalıkları, obezite, ileri yaş, ailede böbrek hastalığıdır.”

 







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GENEL SAĞLIK Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
YAZARLAR
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter RSS
YUKARI YUKARI